Sıcak havaların gelmeye başlaması ile, mevsim koşullarına uyum sağlamaya çalışan vücudumuz, bu zamanlarda bazı değişiklikler göstermektedir. Bu dönemlerde genellikle halsizlik, yorgunluk, uykuya eğilim, eklem ağrıları, sindirim sistemi bozuklukları, dikkat dağınıklığı ve mutsuzluk gibi sorunlar ile karşılaşılmaktadır. Ancak bu sorunlarla karşılaşmamak ve vücudun mevsim şartlarına daha kolay bir şekilde uyum sağlayabilmesi için beslenme düzeninde bazı değişiklikler yapılmalıdır. Özellikle bu dönemde vücudun mineral dengesinin mevsimlere adapte edilmesi büyük bir önem taşımaktadır.
Sıcak havalar ile gelen bu yorgunluğu atabilmenin en önemli çözümü C vitamini ve demir içeren gıdaları tüketmektir. Tüketilecek olan gıdaların ise mevsime uygun olmasına dikkat edilmelidir. Ayrıca işlenmiş olan ürünlerden kaçınarak doğal ve taze olan besinlerin tüketimi yapılmalıdır.Bu sayede besinlerden en yüksek verim alınabilmektedir. Bahar yorgunluğu açısından dikkat edilecek bir diğer husus ise kahvaltıların atlanmamasıdır. Özellikle güne zinde başlayabilmek adına sabah kahvaltısının yapılması gerekmektedir. Kahvaltı yaparken ise hafif ancak besleyici olan yiyeceklerin tüketilmesi gerekmektedir.Bu açıdan taze meyvelerin kahvaltıdan eksik edilmemesi önemlidir. Günün ilerleyen saatlerindeyse yağlı yiyeceklerden ziyade besleyici ve hafif olan sebze ağırlıklı yemekler tercih edilmelidir. Bu açıdan salata ve haşlama etler yenebilir. Çünkü baharın gelişiyle beraber vücudun minerale ve vitamine ihtiyacı vardır. Böylelikle yenilen meyve ve sebzeler, bağışıklık sistemini güçlendirecektir.
Baharda artan yorgunluk, halsizlik, ağrı ve depresif ruh halini ortadan kaldırabilmek için dikkat edilecek bir diğer unsur ise sudur. İnsan hayatı için önemli bir yere sahip olan su, içerisindeki mineraller ile vücutta gerçekleşen biyokimyasal reaksiyonlar konusunda etkin bir şekilde rol almaktadır. Aynı zamanda bu dönemlerde ara öğünler atlanmamalıdır. Çünkü atlanmış olan herhangi bir ara öğün, metabolizmayı yavaşlatacağı için uyku hali ve yorgunluk artacaktır. Karbonhidrat ağırlıklı beslenmenin vücutta uyku haline neden olması ise, bu dönemde aşırı karbonhidrat tüketiminden kaçınılmasını gerektirmektedir. Özellikle rafine edilmiş ve beyaz tahıllar yerine yulaflı, çavdarlı ve tam buğdaylı rafine edilmemiş tahıllar tüketilmelidir. Bu açıdan günlük beslenme programında karbonhidrat, yağ ve protein içeriği dengeli olmalıdır.
Bahar Aylarında Tüketilmesi Gereken Besinler
Bahar aylarında tüketilecek olan besinler, A, E ve C vitaminleri açısından zengin olmalıdır. Bu açıdan A vitamini, balık, kırmızı et, yumurta sarısı, süt, havuç, yoğurt, kayısı, kavun, tatlı kabak, dereotu, maydanoz, roka, şeftali, brokoli, ıspanak ve terede bulunmaktadır. E vitamini açısından zengin olan besinler ise yeşil yapraklı sebzeler, yağlı tohumlar, bitkisel yağlar, kepeği ayrılmamış un ve yumurtadır. Özellikle yumurta, anne sütünden sonra vücutta emilen ve protein örüntüsünün en yüksek olduğu besindir. Ayrıca kaliteli ve iyi bir demir deposudur. C vitamini açısından zengin olan besinler ise biber, maydanoz, soğan, brokoli, kivi, çilek, kereviz ve turunçgillerdir.
Ara öğün açısından ise hurma güzel bir seçenektir. Potasyum kaynağı olan hurma, enerji ve mutluluk veren besinler arasında bulunmaktadır. İçerdiği vitamin ve mineraller sayesinde ise hem bahar yorgunluğu konusunda sizlere yardımcı olacak hem de tatlı ihtiyacınızı karşılayacaktır. Yorgunluğu azaltmak için büyük bir öneme sahip olan çilek ise posa ve su oranı açısından yüksektir. Tokluk hissini arttırmasının yanı sıra kan şekerini de hızlı bir şekilde yükseltmemektedir. C ve B1 vitaminlerini içeren ananas ise, ödem atıcı bir özelliğe sahiptir. Vücuttaki karbonhidratların enerjiye dönüşmesi açısından büyük bir etkiye sahip olan ananas, lifli bir yapıya sahip olduğu için bağırsakları da çalıştırmaktadır. Daha zinde hissetmeye yardımcı olan kivi ise, yumurta gibi demir içeriği yüksek olan besinlerle beraber tüketildiği zaman vücudun demir emilimini arttırmaktadır.
Vücudun azalan mineral ve vitamin yapısını düzenlemek için tüketilmesi gereken avokado, fosfor, demir, magnezyum, potasyum, çinko ve kalsiyum minerallerine sahiptir. Aynı zamanda A, B, B1, B2, B6, E, C ve K vitaminlerini içeren avokado, yağ yakımını da arttırmaktadır. İçerdiği E vitamini, magnezyum ve omega-3 yağ asidi ile yorgunluğun atılmasına yardımcı olan ceviz, fındık ve badem gibi besinler bağışıklık sistemini güçlendirici bir özelliğe sahiptir. Bu dönemlerde tüketilmesi gerekilen besinlerden biri olan enginar, içerdiği potasyum, A, C ve posa sayesinde zinde kalınmasını sağlamaktadır. Toksinlerin vücuttan atılmasına yardımcı olan bu besin, enerjik hissetmek için birebirdir.
Bahar Aylarında Tüketilmesi Gereken İçecekler
Özellikle bahar ayarlarında su kaybına neden olan içeceklerin tüketiminden kaçınılmalıdır. Bu açıdan kafeinli olan içeceklerden kahve, siyah çay ve kola tüketimi önemli bir derecede azaltılmalıdır. Aynı zamanda bu dönemlerde, su tüketimi arttırılmalıdır. Böylelikle vücudun direnci arttırılarak toksinlerin vücuttan atılması daha kolay bir hale gelecektir. Kafeinli içecekler yerine ise daha sakinleştirici olan beyaz çay ya da bitki çayları tüketilebilir. Bu açıdan A, E ve C vitaminleri ile yağ asitleri içeren ekinezya, bağışıklık sistemini güçlendirme konusunda etkin bir rol oynamaktadır. Soğuk algınlığını önleyen bu bitki çayı, grip ve bademcik iltihabı gibi hastalıkların tedavi yönteminde sıklıkla kullanılmaktadır. Kuşburnu çayı ise, potasyum ve fosfor bakımından zengin bir çaydır. İçerdiği A, C, B1, B2, K ve E vitaminleri sayesinde vücut direncini arttırarak etkin bir kan temizleyici özelliğine sahiptir.
Güçlü antioksidan özelliğine sahip olan adaçayı, A, B ve C vitaminlerinden oluşmaktadır. Sindirim ve dolaşım sistemleri açısından olumlu etkileri olan bu çay, enerjinin yeniden kazanılmasına yardımcı olmaktadır. Papatya çayı tüketimi ise bu dönemde yorgunluktan dolayı düzensiz bir yaşam sebebiyle kabızlık sorunu çeken kişiler tarafından tüketilmelidir. Sağlıklı içeceklerin başında gelen yeşil çay, metabolizmayı hızlandırmasının yanı sıra daha güçlü bir bağışıklık sisteminin olmasına yardımcı olmaktadır. Antiseptik özelliği bulunan melisa ise bu dönemlerde meydana gelen düzensiz uyku sorununa çözüm niteliğindedir. Eğer bu dönemlerde daha tatlı bir tada sahip içecekleri tüketmek isterseniz, bu açıdan taze sıkılmış meyve suyu veya az şekerli limonata tüketimi yapabilirsiniz.
Bahar aylarında ortaya çıkan depresyon belirtilerinin azaltılması açısından süt ve süt grubu büyük bir önem taşımaktadır. Yüksek D vitamini içeren bu besinlerin depresyonu uzaklaştırmasının yanı sıra enerji verme özellikleri de bulunmaktadır. Ara öğünde süt, meyve ve yulafı karıştırarak tüketmeniz durumunda ise hem D vitamini depolamış hem de sütün içerisinde bulunan vitaminlerden yararlanmış olursunuz. Aynı zamanda bu dönemlerde kefir tüketmek de vücudun bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Yapılan çalışmalara göreyse, mevsim geçişlerinde probiyotik besinleri tüketmek bu dönemlerde meydana gelen sorunlara karşı toleranslı olunmasına yardımcı olmaktadır.
Bahar Ayları İçin Alınacak Önlemler
Bahar aylarında yorgunluk ve halsizlik ile karşılaşmamak adına alınması gereken bazı önlemler vardır. Bu önlemlerin başında ise günlük olarak tüketilen su miktarının arttırılması gelmektedir. Bunun sonucunda ise vücut direnci daha kolay bir şekilde sağlanacak ve vücutta bulunan toksinler dışarı atılacaktır. Bir diğer önlem ise vücudun ihtiyacı olan besinlerin tüketilmesidir. Yeterli ve dengeli bir şekilde tüketilen bu besinler, bahar yorgunluğu açısından sizlere yardımcı olacaktır. Aynı zamanda bu dönemlerde düzenli bir uyku düzenine sahip olunmalıdır. Bu sayede ertesi gün daha erken bir saatte uyanılarak belirli saatlerde besin tüketimi yapılabilmektedir. Bu durum ise sürekli çalışır halde olan metabolizmanın bu aylardaki yorgunluğu engellemesine yardımcı olmaktadır.
Eğer bahar aylarında hareketsiz bir hayat geçirirseniz, bu durum sizi kötü etkileyecektir. Bu yüzden gün içerisinde çok uzun olmayacak şekilde yürüyüşler ve hafif egzersizler yapılmalıdır. Düzenli olarak yapılacak olan bu yürüyüş ve egzersizler ise yorgunluk şikayetini ortadan kaldırmaktadır. Ayrıca bu dönemlerde sigara, alkol ve kafeinli içeceklerden uzak durulmalıdır. Bunlar yerine yeşil çay, melisa, ıhlamur, kuşburnu, papatya ve ekinezya gibi bitki çayları tüketilmelidir. Aşırı tuz tüketimi, vücutta su birikimini arttırıp yorgunluk hissine neden olduğu için de tuz tüketimi olabildiğince aza indirgenmelidir. Yorgun düşmemek içinse magnezyum, çinko, potasyum gibi mineraller ve A, B, C vitaminleri açısından zengin olan besinlerin tüketimi yapılmalıdır. Bu besinlerin tüketilmesi durumunda yorgunluk azalmakta ve daha zinde olunabilmektedir. Gerekli olan durumlarda ise ginseng gibi enerji veren ve bitkisel destekli olan takviyeler de alınabilir. Vücudunuzun mevsim koşullarına uyum sağlaması ile ortadan kalkan bu sorunlar için tek çözümünüz kendinize iyi bakmaktır. Bunu yapmak içinse tükettiğiniz her besinin sağlıklı olmasına dikkat etmeli ve uykunuzu düzenli bir hale getirmelisiniz.Böylelikle bahar aylarında meydana gelen halsizlik, uyku ve yorgunluk sorunları ortadan kalkarak daha stresiz ve mutlu bir hayat yaşayabilirsiniz. Aynı şekilde daha kaliteli bir hayat sürerek herhangi bir sırt, kas, eklem ya da boyun ağrısı çekmeden keyifli günler geçirebilirsiniz.
Bir önceki yazımıza https://www.entazem.com/blog/icerik/saglikli-pisirmek-icin-dogru-kaplar-nasil-secilmeli linki üzerinden ulaşablirsiniz.